www.ttahaber.com
Şehir dervişi kavramı daha önce kullanıldı mı bilmiyorum. Bir yerde rastlamadım. Geçen günlerde kendi halime düşünürken içinde bulunduğum duygu durumunu kendi kendime böyle tanımladım.
Sonra da dedim ki kendime;
“Sen bu gidişle ancak şehir dervişi olursun be usta”
Nedir Bu Şehir Dervişi?
Şehir dervişi; gerçekleri olduğu gibi kavramaya çalışan, kalabalıkların her dediğine inanmayan, sürekli sorgulayan, yalnız gerçeği arayan, mantık kurallarına azami önem veren, doğru düşünmeyi öğrenmiş, kendine yalnızca aklını ve gönlünü rehber edinen, bütün bunları yaptığı için topluluklar tarafından anlaşılamayan ve anlaşılamadıkça yalnızlaşan, yalnızlaştıkça daha çok öğrenen, öğrendikçe bir kor ateş gibi yanarak alçakgönüllü bir derviş haline gelen bir yerleşik hayat insanıdır.
İşte bu şehir dervişleri toplumda esasında vardır fakat az sayıda olduğundan ve de aralarında bir tanışıklık olmadığından daha çok yalnız insanlardır.
Şehir dervişleri zorlanır, sorguladıkça, gerçekleri kavradıkça acı çekerler. Farkına vardıkları gerçekleri bir türlü insanlara anlatamamaktan ve anlaşılamamaktan yakınırlar. Ben bu dervişlerin sayısının gün geçtikçe arttığını düşünüyorum.
Şehir dervişleri toplumun ilerisindedir. Kimi bir adım, kimi on adım kimisi ise fersah fersah fakat yaşadıkları dönemlerde anlaşılamamalarıyla ünlüdürler. Toplumla aralarındaki mesafe açıldıkça deli olarak damgalanma katsayıları da artar.
Onlara kısa kısa notlar iletmek istiyorum ki pek de öyle yalnız olmadıklarını anlasınlar.
Şehir Dervişine Notlar
** Ne zaman vazgeçmek aklına gelse Sokrates’i hatırla ne derdi:
“Sorgulanmamış bir hayat yaşamaya değmez.”
** Kendine aklını rehber edinirken aklın bu zamana kadar keşfedilmiş en önemli doğruya ulaşma aracı olduğunu asla unutma. Hem ne derdi İbn-i Rüşd:
“Allah’ın bize akıl verip de buna zıt din göndermesi mümkün değildir.”
** Bir sultan veya kraldan, savaşlar kazanmış ordulardan çok daha cesur biri varsa o da sensin şehir dervişi çünkü sen önyargılara meydan okudun. Sen sorguladın. Sen en başta özeleştiri yaptın. Sen milyonların arkasından gittiği yalanlara inanmadın. Gerçeğin karşısına öyle bir çıktın ki gerçek bile şaşırdı.
Gerçek çok acıtsa da kabullendin.
Şunu unutma şehir dervişi;
En cesur adam savaş kazanan adam değil doğruları olduğu gibi kabul edebilen, önyargıları yıkabilen, dogmaları elinin tersiyle iten ve en çok da özeleştiri yapan kişidir.
Hem ne derdi Einstein:
“Önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur.”
** Asıl savaşan kişi sensin şehir dervişi. Senin savaşın orduların savaşından daha zor çünkü dünyayı değiştirmek kendini değiştirmekten daha kolay.
Yalnızsın sen çok yalnızsın
Bu senin alın yazın…
**Unutma şehir dervişi yine de yalnız değilsin senden çok var ama birbirinizle farklı alanlarda yalnızsınız.
Ve Bu toplumunda şuan kimse fark etmese de bir Rönesans yaşanıyor. Bir düşünce devrimi gerçekleşiyor. Göz önünde görünenlere bakma:)
Onlar bu toplumun yüz karaları
** Şehir dervişi sen bu toplumu aydınlatacak kişisin. Senin dervişliğin ne dinden, ne ideolojiden, ne de bir başka şeyden gelmedi. Bizzat kendi tecrübe ettiğin yollardan derviş oldun.
Tanrıyı sadece kendilerine Tanrı zannedenlere bakma sen, yolunda yürü Tanrı bizlere ilk önce akıl vererek onları gerçek yüzünü gösterdi zaten.
*Velhasıl şehir dervişi bu yazı burada biter. Hep nasıl bitiririm yazılarımı hayata kelam sizlere selam.
Hayata kelam size selam…
